2 Ağustos 2009 Pazar

Bravo Yönetim!

Galatasaray bana göre müthiş bir işe imza attı. Frank Rijkaard, hem vizyon olarak, hem de teknik anlamda Galatasaray için isabetli bir isim.Başka bir sistem deneyecek mi bilinmez ancak eğer Barcelona’da oynattığı sistemi Galatasaray’a uyarlayacaksa elinde çok iyi bir kadro var. Bir kaç takviye ile daha iyi hale de gelebilir.

Koşan bir orta saha Ayhan, Mehmet Topal, Barış.. Kanatlarda Kewell ve Arda. İleride Baros. O’nun için tam istediği türden. Lincoln ile devam edip etmeyeceğini bilmiyorum. Ancak orta sahadan bir kişi eksiltip Baros’un arkasına Lincoln’ü monte edebilir. Bu da bir olasılık. Türkiye Ligi için iyi bir oyun formatı olabilir. Zamanla her şeyi göreceğiz.Rijkaard’ın yanında Johan Neeskens diye bir yardımcı var ki; ne yardımcı..

Başlı başına bir direktör bana göre. Bir çok yerde görev aldı. 98 Dünya Kupası’nda Hiddink’in üç yardımcısından biriydi. 2006’da Avustralya Milli Takımı’nda Dünya Kupası’nda Guus Hiddink’in yardımcısıydı. Barcelona’da Rijkaard ile beraberdi. Rijkaard’ın eli, gözü, kulağı her şeyi. Deyim yerindeyse tam bir kurt.. Rijkaard O’ndan yaşça küçük. Ancak Neeskens görünen o ki bunu hiç dert etmiyor.Tam bir profesyonel..

Zamanla herkes daha yakından tanıyacaktır. Galatasaray taraftarı en az Rijkaard kadar heyecanlanmalı bu adam için. Galatasaray Yönetimi’ni gerçekten tebrik etmek lazım.Bir taşla iki kuş dedikleri bu olsa gerek…

Ayrıca sağlık ekibi dahil her şeyiyle Galatasaray’a gelen Rijkaard’a biraz sabır göstermek lazım. Türkiye’yi tanıması, kendi sistemini oturtması biraz zaman alabilir. Geçenlerde belirtmiştim. Bizim kulüplerimizden biri de; bir Alex Ferguson bir Arsene Wenger istikrarı yakalar mı acaba demiştim. Galatasaray Yönetimi hata yapmamalı. Rijkaard bu iş için tam biçilmiş kaftan. Hayırlısı olsun! Bu arada şunu da belirteyim. Son günlerde basında başkanların, yöneticilerin etik transfer masalları göze çarpıyor. Kimse birbirini kandırmasın. Bundan önceki sezonlarda kimlerin nasıl transfer yaptıkları, hangi futbolcuların nasıl kontrat imzaladıkları çok net biliniyor. Ayrıca hangi futbolcuların hangi kulüplerle davalık olduğunu bir araştırın görün. O yüzden kimse millete palavra sıkmasın!

Futbolun adaleti derken…

Savaşkan Hocam sanırım yanlış bir değerlendirme yaptı. Ben “Futbolun Adaleti Yok!” derken sadece değerlendirmeye aldığım maç için yapmış olduğum bir yorumdu. Tüm sezonu ele alırsak her şeyin yerli yerine oturduğunu çok rahat görebiliriz. Hak edenler kupalarını aldılar. Ancak futbolda adalet konusuna gelirsek; adaletin futbolda her zaman olmadığı konusunda yine aynı düşüncedeyim. Yunanistan’ın nasıl Avrupa Şampiyonu olduğuna bakarsak bunu net anlayabiliriz. Futbol oynamadan kupa kazanan bir ekipti. Son oynadığımız İspanya maçı da buna bir örnek teşkil edebilir.Daha bir çok maç sayabiliriz; sahadaki tabloyla skor tablosunun zıt olduğu.Her zaman iyi mücadele, iyi futbol ne yazık ki skora aynı şekilde yansımıyor.Benim belirtmek istediğim de buydu. Saygılarımla…

10 Haziran 2009

http://www.jaglersport.com/yazi.php?id=350

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder