29 Kasım 2010 Pazartesi

Gidecek yer yok,Savaşacağız!

Lorik Cana’nın maç sonunda sarf ettiği sözler:

“Gidecek yer yok , Savaşacağız”

Galatasaray’da işler karışık. Karışmaya da devam ediyor. Gol bir türlü gelmiyor. Gol gelmeyince de galibiyet gelmiyor. Keyifler git gite daha da kaçıyor.

İsterseniz bu takım yönetimin eseri deyin, isterseniz amatör ruhlu oyuncuların barındığı bir kulüp deyin. Sezon başı yapılan yanlışlar çorap söküğü gibi devam ediyor.

Peki Galatasaray taraftarı bu zulmü hak ediyor mu?
Beceriksiz insanların hatalarını bu taraftar çekmek zorunda mı?
Galatasaray taraftarı şaşırmış durumda. Ruh hali çok karışık. Ne yapacağını bilemez halde!
Kolay değil. Özellikle son yıllarda başarıya alışmış ve lig tablosunda şöyle bir şablonu daha önce görmemiş bir taraftara bunu açıklayamazsınız.

Adnan Polat neler düşünüyor çok merak ediyorum. Adnan Sezgin nerelerde? Asıl önemli olan da o.

Lorik Cana diyor “ Gidecek yer yok , savaşacağız”

Lorik Cana savaşır. Galatasaray için o forma altında savaşacak bir çok oyuncu da mevcut. Ancak yönetimin ve yönetimdeki bazı isimlerin savaşı ne boyutta onu merak ediyorum. Onların savaşı herhalde başka bir savaş.

Balık baştan kokar. Haldun Üstünel kriziyle başlayan hatalar silsilesi hep devam etti. En son takımın içine edilene kadar bu dur durak bilmedi. Galatasaray’ı bir şirket gibi yönetmeye kalkanlar bu camiaya zarar verdiklerinin farkında değiller. Bu çok net.

Çalışan adamlar , işini seven adamlar hep kulüpten uzaklaştırıldı. O veya başka sebepten tabiri caizse yönetim yedi. Ama işi cinlik olan, işi Galatasaray’ın menfaati olmayan adamlar hala kulüpte. Barınmaya da devam ediyorlar. Galatasaray işte bundan bu halde. Bu camiaya bu yaşatılanlardan sonra utanması gereken bir çok adam mevcut. Ama utanma duygusu o adamlarda mevcut mu ? Tartışılır!

21 Kasım 2010 Pazar

Kayserispor:0 Galatasaray:0

Geçen hafta Manisaspor yenilgisinden sonra daha bir derin düşünmeye başladım. Genç kuşak sayılırız. Galatasaray’ı daha önce bu kadar kötü , bozuk hatırlamıyorum. Babama da sordum. Büyüklerimi de danıştım. Aralarında 14 sene çilesini çekenler de var. Bu kadar kötü bir sezon hatırlamıyorlar.

Kayserispor maçına geçersek..

Galatasaray’ın bir iyi bir kötü hali devam ediyor. Kayseri deplasmanında nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı Galatasaray. Pozisyona girdi. Direkleri dövdü. Özellikle Elano’nun istediği gibi yapamadığı bir son vuruş var ki..

Kayserispor’un da yakaladığı net pozisyonlar var. Özellikle Santana’nın karşı karşıya kaldığı pozisyon çok net. Ufuk’un erken yatmaması Santana’yı şaşırttı diyebiliriz.

Şota’nın oyun anlayışı zaten bu şekilde. Maçları kilitlemeyi seven bir yapısı var ki bunu güzel uyguluyor. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı Kayseri’de yenerken aynı şablonu gördük. Bugün de oyun şekli bu şekildeydi.

Lorik Cana’nın sakat olduğu bölgede Barış sırıtmadı. Hatta formunun biraz daha iyiye gittiğini söyleyebilirim. Lorik Cana’yı aratmadı. Hoş bazı yorumcularımız ” Lorik Cana’dan 50 tane var bu ülkede” diyor. Diyor da Cana’yı sadece burada izlediğini söylemiyor. Söyleyemiyor çünkü Cana’nın geçmişini bilmiyor.

Hakan Balta’nın ruhsuz tavrı devam ediyor. Ali Turan ise şaşırttı beni. Hiç olmadığı kadar iyi gözüktü bu maç.

Hakeme bakarsak ; Kaçak dövüştü diyebiliriz. Etliye sütlüye karışmadı. Elano dayak yedi ses çıkarmadı. Penaltıyı da es geçti. Serbest vuruşta elle kesilen topa da penaltı çalmadı veya çalamadı. Çok yetenekli bir arkadaşımız!
“İyi niyetli” olduğu için midir bilinmez ancak Markus Merk Hoca’ya selamlar olsun. Sen olsan çalardın penaltıyı dimi Markus Hoca?
Hakem vicdanı diye diye pamuk helva gibi yaptın hakemlerimizi. Tebrikler!




13 Kasım 2010 Cumartesi

Ses Yok!

Biraz bekledim Samet Hoca’mın Bucaspor’unu değerlendirmek için. Hemen yazmak istemedim. Kolay değil. Çok büyük bir enkaz devraldı Samet Hoca. Bülent Uygun’un arkasına bile bakmadan bıraktığı bir takımı devraldı. Birileri kaçarken, Samet Aybaba taşın altına elini soktu. Yavaş yavaş toparlamaya çalışıyor takımı. Bu işi yaparken de belli puanları kaybediyor tabii. Çok normal.

Ankaragücü ‘ne bakarsak ligde Galatasaray’ ı dörtlemiş, kupada Fenerbahçe’yi dörtlemiş bir takım. Özgüvenleri çok fazla.
Bucaspor açısından zor bir maç olacağı zaten belliydi. Bucaspor’un eksikleri de çok. Kadro dışı kalmış Tomas ve Dady’in yanı sıra Samet Hoca’nın formsuz olarak değerlendirdiği bir çok oyuncu da kadroda yok.

Ama Salih Uçan kadroda. Samet Aybaba’nın genç nesle verdiği önem Buca’da da devam ediyor. 16 yaşındaki genç isim hafta içindeki kupa maçında Yeni Malatyaspor karşısında ilk 11 başlamıştı. Ankaragücü maçında da ilk onsekizdeydi.

Puan cetvelinde yeri iyi değil Bucaspor’un. O yüzden bu maç final gibi bir maçtı. Hem puantaj olarak hem de fikstür anlamında bu maçın önemi bir hayli fazlaydı.

Manucho’nun uzun bir aradan sonra formasına kavuşması uzun zamandır santraforsuz oynayan Bucaspor için önemli bir durumdu. İlk 20 dakikada üç kafa vuruşu da Senecky’nin ellerinde eridi. Biraz daha diri olsa şu mevcut kadronun önemli isimlerinden biri.

İlk yarıda Kaan’ın şutu dışında Ankaragücü’ne pozisyon vermeyen bir Bucaspor izledik. Hep ön alanda pres yapan bir takım görüntüsü vardı. Kopuk kopuk da olsa ilk yarı bunu tam anlamıyla yaptılar.

İkinci yarı Sercan ve sol bek Mulemo’nun gayretleriyle birkaç pozisyon şansı yakaladı Bucaspor. Ancak değerlendiremedi. Manucho’nun indirdiği her top tehlikeli oluyor.
Ancak Samet Hoca biraz da kondisyon olarak düşük olan Manucho’yu 60’da Emre Aktaş ile değiştirdi.

Değişiklikler olsa da Bucaspor etkili olamadı. Pozisyon vermedi ancak net pozisyonu da yok. Üç puan alsa çok önemli bir dönemi geçirecekti Bucaspor ancak bir puan ile yetindi. Başta dediğim gibi kolay değil kendinizin kurmadığı bir takımı devralmak. Samet Aybaba ikinci yarıya kadar krizi iyi yönetirse Bucaspor için kurtuluş reçetesini iyi hazırlar. Umarım başarır.

Aytekin Durmaz mı? Tam gaz devam ediyor. Hiçbir zaman iyi bir hakem olamayacak. Çünkü o kapasite yok. Her kararı tartışılır. Aytekin Durmaz ; senin gibisi zor bulunur!

7 Kasım 2010 Pazar

Servet'in Altın tepsisi!

Galatasaray’ın taktik stratejisi beklendiği gibiydi. Maçın bir noktadan sonra kilitleneceğini ön görmüştüm. Ancak açıkçası Galatasaray’ı daha aktif bekliyordum. Hagi ile Tugay ne yaparsa yapsın olay bir noktadan sonra kopuyor.

Tamam Galatasaray ikinci yarı biraz oyundan koptu. Fizik olarak da biraz düştü ancak her şey istenildiği gibi giderken Servet’in yaptığı iş değil. Yani olmadık yerde olmadık iş yapıyor. Bu yüzden Servet bazı teknik adamlar tarafından sevilmiyor. Örneğin Rijkaard..

Servet altın tepside sundu yine 3 puanı..

Şunu açıkça belirtmeliyim ki Servet fizik olarak iyi bir stoper olabilir. Kimi zaman iyi mücadele de edebilir. Bir geçen hafta bir de bu haftayı inceleyin. Bir insan iki maçta nasıl böyle siyah beyaz gibi olabiliyor anlamış değilim..

Mustafa Sarp yine bildiğiniz gibi..

Sıfır sorumluluk..
Cana’nın biraz fizik kondisyonu yüksek olsa M.Sarp’ın ilk 11 oynayacağını düşünmüyorum. Cana’nın 60 dakikalık oyunu yüzünden Hagi hep Barış’ı yedekte bekletiyor.
Bu elbette ki dezavantaj..

Misimoviç’i hiç saymıyorum bile. Hep rolanti oyun konumunda. Kewell biraz daha form tuttuğu anda Misimoviç’e yedek kulübesi görünecek.
Tüm bunlara rağmen Galatasaray golü yedikten sonra eşitliği bulabilirdi. Pino ıska geçmese her şey çok daha farklı olabilirdi.

Galatasaray için artık bu saatten sonra puan kaybı olmamalı. Girilen süreç önemli bir süreç. Puan kaybetme lüksü artık tamamiyle bitti. Hagi oturmalı , Kayseri deplasmanının yanına 3 puan yazmalı. İçerdeki maçları söylemiyorum bile. Yoksa Galatasaray’ın başka şansı yok.

Trabzonspor’a geçersek ; maça istedikleri gibi giremediler ama oyunu hep tutmaya çalıştılar. Servet’in hatasını da affetmediler. Çok önemli bir üç puan bu lig yarışında. Avni Aker’de Fenerbahçe , Beşiktaş ve Galatasaray’ı yenip görevlerini tamamladılar. İkinci yarıda gidecekleri bu üç deplasmanda alacakları her puan Trabzonspor için kardır.

Trabzonspor’un yakaladığı bu havayı devam ettirebilmesi için haftaya Bursa’da kaybetmemesi lazım. Şenol Güneş’in payı çok büyük bu yakalanan hava ve takımda. Bursaspor maçına da en iyi şekilde hazırlayacaktır takımı. Ondan sonrası zaten Trabzonspor için ferah…