22 Şubat 2011 Salı

Biz Kime Ne Anlatıyoruz?

Ülkemizin ciddi problemlerinden biridir Türk hakemleri. Dikkat ettiyseniz Türk futbolu demiyorum. Ülkemizin ciddi bir problemi..

Gerek yeteneği sınırlı hakemlerimizin üst klasman maçlara verilişi, gerekse hakemlik mesleğinin , camiasının amatör ruhlu olması bunda bir etken. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Profesyonel bir yapıda değil bu camia. Yönettiği maç başına para kazanılan bir meslek profesyonel olamaz. Her hakemimizin , hakemlikten başka başka bir mesleği daha var. Bu ayıp mı tabii ki değil. Aksine çok daha iyi. Ancak hakemliğe verilen öneme balta gibi girdiği de bir gerçek.

Bu işin profesyonel bir yapıya dönüşmesi nasıl sağlanabilir?

En baştan sağlaması yapılarak gidilmesi gereken bir durum diye düşünüyorum. Merkez Hakem Komitesi Başkan seçiminden tutun da, gözlemci atamalarına kadar şeffaf bir ortamın sağlanması gerekiyor. Hakemlerin öncelikle bir güvencesi olması gerekiyor bana göre. Bir hakem maç yönetmese bile aylık parasını almalı. Profesyonel bir yapının temelini oluşturmak için bu bir öncelik. Bunun yanı sıra dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur da MHK Kurulu'nun oluşturulması. Mhk Başkanı'nın kafasına göre oluşturduğu veya federasyon başkanı'nın kafasına göre oluşturduğu bir kurul ancak 3. sınıf futbol ülkelerinde olur. En önemli sorun da budur bana göre. Bu sistemi de mevcut hakemlerimizle oluşturursanız kafanıza da taş yağar söyleyeyim. En baştan işi sıkı tutmak gerekiyor.

Hakemlerimize gelirsek..
Yaptıkları mesleği ek iş olarak gören hakemler olduğu sürece, sahada futbol yerine başka bir şeyler izleyeceğimiz kesin. Bir kere önce şunu çözmek gerekiyor. Bir hakemin yetenekli olup, olmadığını anlayamayacak kadar kötü ve sorumsuz uzmanların,yöneticilerin olduğu bir futbol sistemimiz var.

Örnek olarak Hüseyin Göçek'i verelim. Bana hiç kimse bu adamın doğru baraj kurdurduğunu ispat edemez. Hüseyin Göçek'in her maçını dikkatle izleyin. Bir tane barajı eğer 9 metre 15 santim ise ben kendisinden özür dilerim. Peki O bugüne kadar canını yaktığı kulüplerden özür dilemiş mi? Veya hiç vicdan azabı çekmiş mi? Ya da vicdan nedir bilir mi? 2 sene önceki Fenerbahçe-Galatasaray, geçen seneki Fenerbahçe-Beşiktaş, geçtiğimiz Nisan ayındaki Altay-Giresunspor, bu sezonki Sivasspor-Karabükspor maçlarının hesabını verebilir mi? Bu örneklerin en az iki katının daha buraya yazılabileceğinden haberi var mı?
Çapsızlıkta sınır tanımamak mıdır bu?

Kuddusi Müftüoğlu..

Bir şirkette örneğin müdür işten alınırsa, o müdür tekrar aynı firmaya müdür yardımcısı olarak işe başlar mı? Kuddusi Müftüoğlu şaşırtıyor beni.

Bundan yaklaşık 4 yıl önce FIFA kokartlığı alındığı için hakemliği bırakan bir hakem, bir daha bu işe neden soyunur? Bir daha Fifa kokartı takamayacağını bile bile neden bu mesleğe döner? Bir hakemin hakem olurken ideali FIFA Hakemi olmak değil midir?


Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan tarafından en formda hakem olarak lanse edilmesi kimin ayıbıdır?

Geçen sene Ali Sami Yen Stadı'nda tam 5 Galatasaray maçına verildiğini hatırlatalım. Bu sezon TT Arena'da 3 maç oynandı. İkisini Kuddusi Müftüoğlu yönetti. Bunun tesadüf olduğunu iddaa edenler buyrun kapı açık. Nasıl bir atama veya maç dağıtım sistemi olduğunu çözebilen var mıdır?

Daha "Komiserim hakemim" Bünyamin Gezer'i, Bülent Yıldırım'ı vb. değinmedik bile. Bu ülkede Serkan Çınarlar, Suat Arslanboğalardan da 55 bin tane olduğu için hele onlara hiç değinmiyorum.

Ülkemizin 1 numaralı hakemi Cüneyt Çakır'ın formsuz durumuna rağmen her hafta Süper Lig'de maç verilmesi kimin eseridir? Kimin sorumsuzluğudur. Bu adam her hafta Süper Lig'de maç yönetecek. Sonra gidicek hafta içi Avrupa'da maç yönetecek. İyi olanların da yok ediliği bir sistemin Türk futboluna zarar verdiğini ne zaman anlayacağız?

Markus Merk'in her hafta hakemlerimizi poh pohlayarak yangına körükle gittiğini kimse görmüyor mu?  Emir kulu olduğunu bu kadar belli etmek zorunda mı? Bir oyuncunun bile bile topa müdahalesinden sonra (Volkan Şen, Ali Sami Yen Stadı, Galatasaray-Bursaspor maçı) 2. sarıdan atılmayışına "bu karar hakem vicdanına girer. Hakem haklıdır " diyebilecek kadar küçültür mü bir insanı para! Ya da biz ne konuşuyoruz ki. O'nun umrunda mı Türk Futbolu, hakemi! Yarın bir gün çekip gittiğinde aldığı para yanına kar kalacak. Saç baş yolan yine biz Türk futbolseveri olacağız. Canı yanan milyonlarca harcama yapan camialar, bir yanlış hakem düdüğü ile hakkını yenen , küme düşen güzide kulüplerimiz olacak. 

Standartı olmayanların olduğu yerde..
Biz kime ne anlatıyoruz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder