23 Mart 2010 Salı

Acı Acı gülüyoruz!!!

İlk 10 dakika iyi başlayan bir Galatasaray vardı…
Giovanni ve Jo iki fırsat yakaladı. Ancak maça damgası vuracağını daha ilk dakikadan belli eden Onur bunlara engel oldu.

Ortada giden maçta dengeyi Emre Güngör bozdu. Oyununu bugüne kadar beğendiğim , Milli takım seviyesine gelen bir oyuncunun yapmaması gerekeni yaptı Emre. Rijkaard Servet’i kesmiş , sana güvenmiş. Bu tür hareketlerden uzak durması gereken bölgede bu riski almasına anlam veremedim. Maçın geneline baktığımızda iyi bir oyun koydu Emre ancak o hareket maçı kaybettirdi Galatasaray ‘a.
Trabzonspor belki avantajı yakaladıktan sonra farkı daha da açabilirdi. Net pozisyonları kaçırdılar. Ancak şunu bilmeliler. Bu kadar pozisyon harcanmaz. Özellikle Umut Bulut…
Adeta takımın kaderiyle oynuyor. İnanılmaz gereksiz işler yapıyor. Her maçta bunları tekrarlaması bana göre Trabzonspor’ a zarar veriyor. Puan cetvelinde hak ettikleri yerde değiller.

Hakemlerimizi bazen övüyoruz , bazen yeriyoruz. Ancak bizim hakemlerimizin standartının olmayışı tüm futbolseverleri üzüyor. Merkez Hakem Kurulu da buna çanak tutuyor. Öyle ki ; siz 15 Mart 2009 tarihinde Yunus Yıldırım’ı Trabzonspor-Galatasaray maçına görevlendirmişsiniz. O maçta da Yunus Yıldırım’ın skandal kararları devam etmiş. Tam 1 yıl sonra yine bu hakemi Trabzonspor- Galatasaray maçına veriyorsunuz. O süre içinde Yunus Yıldırım’ı kupa dahil hiçbir Galatasaray maçına vermemişsiniz. Sonra kalkıp buna tesadüf diyemezsiniz. Bir oyuncunun bir maçta kart görmesi için illa rakibin ayağının kırılması mı gerekiyor. Veya elle oynayan bir oyuncu kart almayacaksa kim kart görecek ?

Son oynanan Trabzonspor-Galatasaray maçının tek sarı kart ile bitmesi tam anlamıyla skandaldır.
Sayın Sarvan’ın atamaları hep böyle mantıksız şekilde gidiyor. Hep insanların aklında soru işaretleri …
Cevabını bulamadıkları sorular var. Bu kurumun başına geçmek çok kolay . Hele bir de eski hakemseniz ; tam istediğiniz gibi her şey. Ama işte her şey bununla bitmiyor. Bu işin kilit noktaları bu tip ayrıntılar. Bu krizi iyi yöneteceksiniz ki işte o zaman işi hakkıyla yerine getireceksiniz. Yeri geliyor hakemini savunan yeri geliyor çıtını çıkartmayan tutumlar hakemlerin de güvenini sarsıyor.

Bir başka konu.Geçen hafta da yazdım.Genelde bazı maçlarından sonra yazıyorum Kuddusi Müftüoğlu’nu. Eğer bir hakem her yönettiği maçtan sonra konuşuluyorsa o zaman sıkıntı var demektir. Geçen hafta bu hakem Sami Yen’de Galatasaray maçına çıkmış. Bu hafta da sanki geçen maçta çok başarılıymış gibi Fenerbahçe maçına veriliyor. Adeta ödüllendirme gibi.

Mimlenme terimi vardır ya Sayın Müftüoğlu’da ne yazık ki bu kategoride. Geçmiş zamanda yönettiği maçlar bunun nedeni olabilir. Hakemliği bırakıp, sonra geri dönmesi de anlamsız.
Hani bir maç esnasında demişti ya Sinan Engin “ Korkma Kuddusi ben seni korurum” diye..
Biz sahada bir futbol maçından ziyade sanırım bazı kişilerin arka plandan yönettiği bir tiyatro izliyoruz. Ve bu duruma ne yazık ki acı acı gülüyoruz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder