24 Ekim 2010 Pazar

Fenerbahçe:0 Galatasaray:0

İlk yarı tam anlamıyla Galatasaray’ındı. Hagi şunu takıma demiş açıkça: “Galibiyet istiyorum. Bunu başarmak içinde ilk yarı bir tane gol bulmalıyız”

Galatasaray istekliydi , arzuluydu. Çok da sakin top çevirdiler ilk yarı. Fenerbahçe ‘nin etkili kanatları Dia ve Stoch’u iyi kitlediler. Planda tek eksik goldü. Golü bulsaydı Hagi’nin stratejisi tam anlamıyla işleyecekti. Ama olmadı.

İkinci yarı Fenerbahçe’yi biraz daha derli toplu gördük. Galatasaray’ın ilk yarıdaki etkili isimleri Elano ve Cana biraz oyundan düştü. Kolay değil uzun zamandır oynamayan futbolcular. Ama iyi savaştılar. Özellikle Elano. Oynabileceği en iyi oyunu koydu ortaya. Şu form durumuna göre.

Aykut Kocaman Semih hamlesini de yapsa da oyunu yıkamadı Galatasaray sahasına. Galatasaray 70’ten sonra biraz oyundan düşse de Emre Çolak ve Pino ile iki gol pozisyonu daha buldu. Ama şansızlık Kadıköy’de yine Galatasaray’ın peşindeydi. Pino çok çalıştı. İyi de sızdı defans arkasına kimi zaman. Pino’yu ilk kez bu kadar çok beğendim.

Özellikle Emre Çolak’ın bulduğu pozisyon var ki Emre onu gol yapsa şu an kahraman olabilirdi. Böyle genç oyuncuların ayağına böyle şanslar her zaman gelmiyor. Emre daha nicesini bulacaktır umarım. Biraz daha fizik olarak toparlanırsa bu iş olacak..

Hakeme gelirsek..
Bülent Yıldırım’ın vasat bir görüntü çizdiğini söyleyelim. Kimsenin canını yakmayayım felsefesi ile oyuna çıkmış. Ucuz fauller çok çaldı. Neill’ e verdiği basit karttan sonra O’nu oyundan atmaya yüreği yetmedi mesela. Lucas’ın atılması gerekiyordu. Ama bu işler yürek işi..

Son olarak şuna değineyim:

Hagi geldiğinde basın toplantısında şunları söyledi:

“Hagi disiplindir. Hagi budur, Hagi çalışır”

Yönetimi bazı konularda yanlış bulsam da şu mevcut durumda Hagi kurtuluştu. Rijkaard’ı yediler. Günü mü kurtardılar bilinmez. Ama Hagi’nin olduğu her yerde taraftar Hagi’nin arkasında..
Bu takım yol kat eder. Bekleyip, göreceğiz..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder