Trabzonspor bir kere maçı 90 dakikada bitireyim havasında çıktı maça.Uzatmayı,penaltıları hiç düşünmediklerini gösterdiler ortaya koydukları futbolla. Fenerbahçe ise tam aksine gol yemeyim bir tane bulursam bitiririm havasındaydı. Alex’in müthiş akıl dolu golüyle öne de geçtiler.Ancak Trabzonspor’un isteğini arzusunu kıramadılar.
Fenerbahçe’nin kritik son üç maçı kaldığını söylemiştim.İkisi Trabzonspor,biri de Ankaragücü maçı olunca bu seriye kötü bir başlangıç yaptılar.
Maça baktığımızda Fenerbahçe’de Emre oyuna adapte olamayınca orta saha sıkıntı yaşadı.Trabzonspor özellikle ilk yarı bunu çok iyi kullandı.Bir kaç net pozisyonda yakaladılar.
Hele bir de Umut Bulut klasiği kaçan gol var ki inanılmaz!
Buna rağmen Fenerbahçe skoru bağlamayı bildi ilk yarı. İkinci yarı yine aynı senaryo olur mu derken Alex’in sahneye çıkışı her şeyi Fenerbahçe lehine değiştirdi. Değiştirdi değiştirmesine de Trabzonspor oyunu hiç bırakmadı. O sıcak havaya rağmen iyi tempo yaptılar.Önce beraberliği aldılar.Sonra da maçı kopardılar.
Bir başka 5 Mayıs’ta bu sefer Şenol Güneş sevindi.
Cüneyt Çakır’a birkaç satır ayırırsak…
Çok güzel bir final yönetti. Fulham-Hamburg yarı final maçında da harika bir yönetim göstermişti.Finali de iyi idare etti.Sadece Bilica ve Colman’ın topa elle müdahalelerini kaçırdı.Orda da güneş gözünü almış olabilir. Bu tür yönetimleri gördükçe bende tüm futbolseverler gibi seviniyorum, hakemlere olan güvenim artıyor.Ancak bunun sadece Cüneyt Hoca ile kalmamasını diliyorum.
Son olarak Fenerbahçe’nin bu kadar final oynayıp 28 yıldır bu kupayı alamaması sanırım takım üzerinde ister istemez psikolojik bir baskı oluşturuyor.Bu kadar uzun süre kupaya hasretsiniz ancak sahadaki oyun bunun tam zıttı.Bu baskıyı Daum’un çözmesi gerekirdi.Ama bu maçta o da sınıfta kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder