27 Nisan 2010 Salı

Ligin Kaderi!

http://www.jaglersport.com/yazi.php?id=581

Her iki tarafa da gitti,geldi maç.Bu kadar bol pozisyonlu maçın golsüz tamamlanması gerçekten mucize. Galatasaray için artık havlu attı diyebiliriz.Bursaspor içinse Sami Yen’de en azından yenilmedi diyoruz.Bu sezon Kadıköy ve İnönü’de de 3 puanı ceplerine koydular.”Bir takım nasıl şampiyon olur” un dersini vermek üzereler.

Bursaspor’un iki maçı kaldı.En büyük avantajları ise; 33. haftada Ankaraspor’dan gelen 3 puan. Ve o hafta da Fenerbahçe’nin Ankaragücü ile Ankara’da oynaması Bursa için umut verici. Ankaragücü ile Bursaspor’un kardeş takım olduğunu biliyoruz. Şimdi göstersin bakalım Ankaragücü kardeşliğini. Belki de Bursa’yı şampiyon yapacaklar. Son hafta ise tadından yenmez. Bursaspor Beşiktaş ile oynarken, Fenerbahçe’de Trabzonspor ile. Bakalım bekleyip göreceğiz.
Galatasaray’a baktığımızda ise iyi maçlarından birini oynadı.Tek eksiği goldü.Ama olmadı.Ayrıca yönetim şunu bilmelidir ki; artık yabancı bir kaleci alınmamalıdır.Son iki senedir bu strateji tutmadı.Önümüzdeki sezon Aykut-Ufuk ikilisi ile devam edilmelidir.En azından bir yabancı hakkı o bölgede eksilmiş olur.

Bu ligde, şu hakem kadrosunda beğendiğim isimlerden biriydi Bünyamin Gezer. Ancak bu sezon inanılmaz kötü durumda. Eyyamla falan işi olmazdı Bünyamin Hoca’nın. Ne gördüyse onu çalardı. Fakat bu sezon özellikle Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra yaşadıkları ve otoritesini kaybetmesi ya da başkasına devretmesi verdiği kararları çok etkiliyor.

Galatasaray-Bursaspor maçı inanılmaz tempolu,güzel bir maç oldu.Ama Bünyamin Hoca yapma işte! Ligin kaderini etkileme. Lucas Neill’ın ilk sarısı ne kadar yanlışsa Zapo’nun da oyundan atılışı bir o kadar yanlış.Ceza sahası yayının orda Elano’yu indiriyorlar Bünyamin Hoca devam diyor. Sonrasında iki tane Bursaspor serbest vuruş kazanıyor.Bu kazanılan atışlar Galatasaray’a verilmeyen faulun bire bir benzeri.Siz bunları yaparsanız bu insanlar sizin hakemliğinize nasıl inanacak. Sonra başladı Bursa alehine birkaç karar. İnsanları başka şeylere düşünmeye teşvik etmenin ne alemi var?
Bu kadar güzel , hızlı bir oyunu böyle katletmenin ne gereği var?

Şu Süper Lig’de bu işler neden böyle yürür ? Sonra da diyoruz Avrupa’da futbol şöyle , Avrupa’da futbol böyle. Bırakalım bu işleri.
Son olarak Hikmet Karaman Salzburg-Rapid Wien maçını izlemiş , bizim ligimizle kıyaslıyordu maçı.”Maçta hiçbir gerginlik yokmuş,hakem de çok güzel yönetmiş”

Hikmet Hocam Avusturya’da en popüler spor dalı bir kere futbol değil.Futbola önem verdikleri söylenemez halkın. İlk beşe sokmuyorlar çünkü. Ayrıca on milyon nüfuslu bir ülkeden bahsediyorsunuz. Atmosfer sıfır,ilgi alaka sıfır. Haliyle maçta ne tür bir gerginlik,ne tür bir hakem baskısı görebilirsiniz ki. Bizim ligimizle Avusturya ligini karşılaştırmak çok gereksiz bir kıyaslama!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder