Geçen gün TRT 1‘de yayınlanan Tayfun Talipoğlu’nun programına takıldım. Tayfun Abi gerçekten çok iyi düşünmüş. 20’ye yakın taraftar dernek başkanlarını ve tribün liderlerini programına konuk etti. Taraftarların yaşadığı sıkıntıları programda masaya yatırdı. Yönetimlerle taraftarlar arasındaki uyuşmazlıklar, emniyet-taraftar diyalogları çok güzel bir şekilde dile getirdi.
Zaman zaman ortam gerilse de program çok düzeyli bir şekilde seyretti. Ben şahsen medyanın göz ardı ettiği bir çok şeyi bu programda öğrendim.
Örneğin; 1994 yılında üç büyük kulübün taraftar başkanları bir araya geliyor. Beşiktaş’tan Alen, Fenerbahçe’den Sefa ve Galatasaray’dan rahmetli Alpaslan Abi ile Sebahattin…
Bu insanlar taraftarın gerçek sesi. Çok büyük güçler. Bir karar alıyorlar. Derbi önceleri ve sonraları çıkan kavgalara karşı net çözümler üretiyorlar. Bazı belirlenen yerlerde toplanıp taşlı, sopalı kavga eden grupların yani organize kavgaların önüne geçmek için seferber oluyorlar. Yaklaşık 10-12 senedir derbi önceleri ve sonraları herhangi bir yerde münferit olaylar dışında büyük kavgalar gördünüz mü?Ben şahit olmadım.
Demek ki bazı şeyler isteyince oluyormuş. ,
Peki ya Gençlerbirliği Taraftar Derneği’nin Ankara’daki her maç öncesi rakip taraftarları, hakemleri çiçeklerle karşıladığı biliyor musunuz?Ya Kocaelispor taraftarlarının misafirperverliğini? Ve bunun gibi bir çok güzel işi…Bu tür olumlu organizasyonlara basının çağrıldığını ancak basının bu tür güzel görüntüleri görüntülemediğini biliyor musunuz? İşin acı tarafı da bu zaten. Programda bundan da bahsedildi ve medyanın ne kadar aciz olduğu kanısına vardım.Bunların medyaya neden yansımadığını anlamış değilim. Sonra da Türk Futbolu’nun kalitesi şöyle olsun, böyle olsun diye atıp tutan yazılı ve görsel bir medyamız var. Günü kurtarmak adına yapılan sahte yayıncılığa da bir son vermek gerekir diye düşünüyorum. Asıl rantçılar kimler acaba?Baktığımız zaman bu tür programlar faydalı oluyor. Sadece üç büyüğün değil tüm taraftarların sesini duymak önemli. Ligimizin lokomotifi üç büyüğümüzdür. Ancak Süper Lig sadece İstanbul’dan oluşmuyor. Her takımımız değerli, önemli.. Programdan çıkan ana fikir ise bir taraftarlar birliğinin oluşması yönünde. Bence de çok iyi olur. Belki böyle bir birlik kurulursa taraftarlar da, seyirciler de insan muamelemesi görürler.Devamının gelmesi dileğiyle…
29 Nisan 2009
http://www.jaglersport.com/yazi.php?id=323
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder