30 Haziran 2010 Çarşamba

Totem Serüvenlerim-2

Yazı dizisi dedik ama biraz ara verdik.
Totem Serüvenlerine devam edelim.Hatırlatığım bir anım yine.Hatırlayamadığım kim bilir neler var diye şu an içimden geçiriyorum.

Bir Samsunspor-Galatasaray maçı.Valla lig maçı mı kupa maçı mı hatırlamıyorum.
Samsunspor'dan hatırladığım isimler Ercan var kaptan,bir de sanırım Vural var.

Bizde de sanırım teknik direktör Souness.Namı değer Ulubatlı.

Dedemlerde izleyeceğiz .Galiba Trt veriyor maçı.
Maç başladı gidişat iyi değil bizim açımızdan.Samsun bastırıyor ama öyle böyle değil.İşte o zamanlar çocukluk maç iyi gitmiyorsa televizyonumu kapatma huyum var.Her zaman değil tabii ama bazı maçlarda ...
Nasıl bir huysa artık!

Samsun saldırıyor " babama ve dedeme gol yiyeceğiz" diyorum.Akabinde topu ağlarımızda görüyoruz.

Kalkıyorum tv'yi kapatıyorum.Babam ve dedem kızıyor tabii.Takmışım işte kafaya , maçı izleyince yenileceğiz hissi geçiyor içimden.

Neyse kavga,gürültü.Dedem pek sesini çıkarmıyor ama peder bey hiddetli.Açıyoruz tv'yi maç
1-1 olmuş.

"Senin yüzünden golü de göremedik" diye üstüne bir de fırça yiyorum.
Fırça mırça önemli değil o an için tabii golü atmışız ya.Ama içim rahat değil.

Yarı sahayı geçemediğimiz zamanlar oluyor.Bastırıyor Samsunspor.
Babamın hep bir lafı var : "Yorulur onlar şimdi biz alırız bu maçı" diye.Pilleri biter misali.Olmuyor işte.
Baskı sonuç veriyor.2. yiyoruz.Kapatalım şu televizyonu yenileceğiz diye söyleniyorum.Kısık sesle tabii:)

Maçı izlememem gerektiğini o an anlıyorum.
Babam öfkeli bir biçimde " yenileceksek yenilelim , böyle saçma sapan haraketler yapma" tarzı şeyler söylüyor.
Kulak arkası yapıyorum tabii.O gün totem; tv olarak belirlenmiş o kesin.
Bırakamıyorum da maçı.Yanlış hatırlamıyorsam ikinci yarı başında bir gol daha yiyoruz.
Ondan sonra diğer odaya atıyorum kendimi.Ağlıyorum.Çocukluk işte.Fanatiklik damarlarda var.

Ben diğer odadayken bir gol atmışız.3-2 bitmiş maç.
Halbuki ben izlesem de izlemesem de o gün yenileceğimiz varmış.Ama gel de anlat işte.
Totemlere inancım sonsuz. 22 yaşındayım hala bazı maçlarda totemlerim var tabii.Gelecek serüvenlerde günümüze doğru anlılarla tekrar buluşmak üzere...

Not:Her yazıda belirtiyorum bunun bir totem olduğunu tabii daha sonradan öğrendim.Sanırım 13 veya 14 yaşımdaydım.Onun da hikayesi başka bir serüvene...

29 Haziran 2010 Salı

Paraguay çırpınır ama eleyemez!!!

Kupa boyunca sen 1 gol ye ama elen ve dön ülkene.
Portekiz'inki böyle bir hikayeydi.

Hucüm anlamında iyi organize olamadılar.60 dakikada iyi dayandılar İspanya'ya ama bir yere kadar tabii.
Sonrasında da İspanya paslarıyla öldürdü rakibini.

Diğer maçta Paraguay-Japonya maçında uyuduk resmen.Maça yer ayırmaya gerek yok.En güzel anlar penaltı anlarıydı.Paraguay atladı turu.

Çeyrek final eşleşmesine bir bakalım:

Paraguay-İspanya

Tabii ki açık ara favori İspanya.Paraguay'ın yapacağı tek şeyi var.İyi bir direniş ve kapanış göstermesi gerekiyor.Onlar için çok zor bir maç.
İspanya ne yapar eder kazanır.Gerekirse pas yağmuruna tutar yine bezdirir rakibini.

Daha önce de yazmıştım zaten rahat gidecek İspanya yarı finale diye.
Paraguay çırpınır ama eleyemez İspanya'yı.




28 Haziran 2010 Pazartesi

Çok mu Akıllısınız!!!

Gençlik Spor İl Müdürlüğü bir ihale açıyor İzmir Atatürk Stadı için.
İhale sebebi saha içi reklam panolarının satışı.Her sene yapılan bir durum.Her sene de bu ihaleyi İzmir Gücü Spor Vakfı alır,sahiplenir açıkçası.Bu vakıf İzmir kulüplerine destek veren bir vakıf.

Ancak bu seneki biraz farklı oldu.
51.700 tl bedeli ile ihaleye çıkan saha içi ilk kat reklam panolarını Pizza Pizza firması aldı.
Aldıkları bedel 181.000 tl.
2. katı ise İzmir Gücü Spor Vakfı 30.000 ile kapattı.

İhaleyi her sene alan İzmir Gücü Spor Vakfı daha fazla fiyat veremedi.Veremedi çünkü ihale bedeli müthiş bir artış gösterdi.
Sebebi ise çok basit.Bucaspor'un Süper Lig'e çıkmış olması.
Bunda ne yanlış var diyeceksiniz?
Çok yanlış var çok...

Bu seneye kadar cuzi bir miktar karşışığında ihaleyi alıyor demiştim İzmir Spor Gücü Vakfı.
Sonuçta İzmir kulüplerine destek veren bir kurum alıyordu ihaleyi.

Ancak bu sene Pizza Pizza'nın ihalesi alması ve İzmir kulüplerine hiç bir bedel ödemeyecek olması tabii ki çok büyük bir yanlış.

Bucaspor Süper Lig'de Galatasaray,Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarını İzmir Atatürk Stadı'nda oynayacak. Belki de Trabzonspor(kesin değil)

Pizza Pizza'da bedavadan reklamını yapacak.Kimin sayesinde? Bucaspor'un sayesinde.
Reklam değeri kimin sayesinde arttı? Bucaspor sayesinde.
Bu Bucaspor değil.Göztepe de Altay da olabilirdi.Önemli olan burda yapılan kurnazlık,cinlik.

Bucaspor Başkanı Mehmet Bektur da haklı olarak tepkisini dile getirmiş.

Ne diyor Başkan:

"Atatürk Stadı’nın reklam değeri biz orada oynayacağımız için arttı. Ama bu değeri yaratan Bucaspor, maddi anlamda hiçbir hak elde edemiyor. Bu neresinden bakılırsa bakılsın hatalı bir ihaledir. Böyle reklam ihalesi mi olur? Ortaya hiçbir kriter koymazsanız olacağı budur...
İzmir firmalarının spor kulüplerine destek vermemesine alışığız, bari cebimizdeki parayı ellemesinler. Bu tarz ihalelerin önü açılırsa belki yarın Alsancak Stadı’nın reklam hakları Altay'ın elinden uçup gidecek. Yanlışın neresinden dönülürse kardır deyip, bu ihale iptal edilmelidir"

Haklı Başkan daha ne yazayım ben!!!

Brezilya rahat ama Hollanda zorlar mı?

Hollanda beklenildiği gibi rahat geçti Slovakya'yı.Robben golle döndü.
Slovaklar yapabileceklerinin en iyisini yaptılar.Bundan daha öteye gitmeleri zaten mucize olurdu.

Brezilya "zorlanır mı acaba,Şili iyi takım" mı derken 3 ' ledi Şili'yi.

İlk yarım saat kilidi açamadılar.Ancak sonra göze hoş gelen paslaşmalar ve Brezilya stili işi bitirdi.

Hemen eşleşmeye bakalım:

Brezilya-Hollanda

En az Almanya-Arjantin maçı kadar sert geçecek bir maç bana göre.
Ama Brezilya çok farklı.Her an skoru değiştirecek kapasiteye sahip oyuncuları çok fazla Brezilya'nın.
Hollanda'nın bu maçta neler yapacağını çok merak ediyorum.
Bu tür maçlarda yaptığım bir yorum var.Golü ilk bulanın çok büyük avantaj sağlayacağı yönünde.Bu maçta bu durum çok büyük etken olacak.Ancak Brezilya geriye düşse dahi kuracağı baskı ile maçı rahat çevirir.Burda önemli olan Hollanda ilk golü bulursa 2'yi yapabilecek mi?

Maçtan sonra yorum yapmak kolaydır.Ama maç öncesi bazı şeyleri dile getirmek zordur.Özellikle bu maçlar için.
Uzar mı sorusu akıllara geliyor?
Neden olmasın!

Kupanın kaderi değişti!

Neresinden bakarsanız bakın turnuvanın kaderiyle oynandı bana göre.

Almanya veya İngiltere çeyrek finale çıksın diye bir derdim yok.
Veya Arjantin'in o ofsayt golü olmasa yenemeyeceğini savunmuyorum.

Ancak bariz yapılan bu hakem hataları turnuvanın kaderini etkilemiştir.

Almanya 2-0 öne geçmiş.İyi de oynuyor.Sonrasında İngilizler farkı bire indirdi hatta beraberliği yakaladı.Ancak 2. golü verilmedi İngilizlerin.Yaklaşık 1 metre içeri giren topu yardımcı hakemin görmesi beklenemez.Ancak tahmini bir yorum yapsa kendi açısından gol kararı verirdi bana göre.
Maç 2-2 de olsa Almanya turu geçemez miydi?
Geçerdi belki ama maça bu şekilde gölge düşmezdi en azından.

Arjantin maçı ise tam bir skandal. Tevez'in golü ofsayt üstü ofsayt.Nasıl süzemediler anlamış değilim.Tam 1.5 dakika sonra santra yapıldı.Orta hakem ile yardımcı hakem tekrar tartıştılar pozisyonu.Dev ekrandan da bariz şekilde görülmesine rağmen gol kararı verdiler.

Ne diyelim o da Maradon'nın şansı olmuş olsun artık!

Çeyrek finali değerlendirirsek:

Arjantin-Almanya

Arjantin'in asıl sınavı bu maç olacak.Bana göre Meksika maçında ofsayttan golü bulmasalar veya Meksika'nın direkte patlayan topu gol olsa çok daha zorlanacaklardı.

Zevkli bir maç olacak.Almanya öyle ve böyle tur atlıyor.Yine turnuva takımı olduklarının hakkını veriyorlar.En kötü zamanlarına da denk gelse en az yarı final görüyorlar.

Messi biraz kıpırdar Arjantin ilk golü bulursa tur daha yakın olur tangoculara.O yüzden bu maçta ilk gol çok önemli.Aksi takdirde Almanya'nın golü bulması demek Maradona'nın önem vermediği takım savunmasının dağılması demek olur.Almanya İngiltere'ye uyguladığı tarifeyi Arjantin'e de uygulaması kaçınılmaz olabilir.






26 Haziran 2010 Cumartesi

İlk Çeyrek Finalistler...

Beklediğim gibi başladı Uruguay.Golü de buldular.Ancak 2. yarı biraz disiplin eksikliği yüzünden hiç beklediğim bir gol yediler.Öyle ki yarı finale kadar gol yiyecekleri kanısında değildim.Ama önemli değil.Suarez Güney Kore'yi müthiş bir golle yıktı ve turu getirdi.

Bugünün sürprizi yoktu.Gana da Abd'yi yok etti.Normal sürede biterecekleri bir maçı uzatmaya taşıdılar.Üstelik öne de geçmelerine rağmen.Uzatma dakikalarının özellikle son anları gerçekten zevkliydi.A.B.D çırpındı ama yetmedi.

Gana için bu müthiş bir başarı.Son 8 'e kaldılar daha ne olsun.

Maçta parlayan bir isim Ganalı Gyan.Müthiş bir ileri uç bana göre.İyi bir turnuva geçiriyor.Çeyrek final değerlendirmemde de Ondan bahsedeceğim.

İlk çeyrek Finalistler:

Uruguay-Gana

Her seferinde belirtiyorum.Uruguay için yarı final çok uzak değil.

Güney Kore maçında 2. yarı tanıyamadğım takım savunmasını bu maçta uygulamaya koymazlar umarım.Eğer öyle bir hata yaparlarsa bilsinler ki Gyan diye bir adam var Gana'da.
Güzel bir çeyrek final maçı izleyeceğiz.Gana fizik gücünü iyi kullanmaya çalışacak.
Forlan'a,Suarez'e,Cavani'ye çözüm arayacaklar.

Uruguay da her zaman ki gibi hemen öne geçmenin yollarını arayacak.Sonrasında kontra düşünecekler.Zevkli bir eşleşme ama Uruguay daha yakın yarı finale.

*Dakika 120:Tim Howard rakip sahada

25 Haziran 2010 Cuma

2. Tur:İspanya Yarı Finalde...

Şili İspanya karşısında fantezi denedi.Az daha bu iş pahalıya patlıyordu.İsviçre Honduras'ı yenemedi.İspanya ve Şili el ele 2. Tur dediler.

2. Tur değerlendirmelerimiz devam ediyor.Bugün ortaya çıkan şablona bir bakalım:

Brezilya-Şili
Bu eşleşmede Brezilya elenir demek tamamen hayal ürünü olur.Şili bana göre turnuvada çok etkili bir futbol oynuyor.Ben çok beğeniyorum.Şu eşleşmenin 2. turda olmasını kesinlikle istemezdim.

Ama bu tablo ortaya çıktı.Bir şekilde Brazilya'nın turu geçeceğine inanıyorum.Ancak zorlanacakları kesin.

Bir de bu turu geçen takım muhtemelen çeyrek finalde Hollanda ile eşleşecek.Sert çarpışmalar olacak.Bu işten en karlı takım yarı final oynacağına kesin gözle baktığım Uruguay olacak.

İspanya-Portekiz

Ne olursa olsun İspanya arkadaş.Orta sahasına hayran olduğum bir ekip.Portekiz ' in bu turu geçmesi için C.Ronaldo'nun olağanüstü işler yapması gerekiyor.Ancak böyle bir ihtimali zayıf görüyorum.İspanyollar bu turu geçerler.Sonrasında karşılarına Paraguay-Japonya galibi gelecek.

İspanyollar için yarı final kaçınılmaz gözüküyor.Tabii çok çok büyük bir aksilik olmazsa...



24 Haziran 2010 Perşembe

2. Tur: Kupa İtalya ile Şekillendi!

Gün İtalya ile başladı.Öyle veya böyle kötü oynuyorlardı tamam ama İtalya dedim içimden.Bir şekilde yenerler Slovakları geçerler turu.Öyle olmadı.Son Dünya Şampiyonu grubunu son sırada tamamladı.Ve kupanın seyrini değiştirdi.

Her gün 2. tur eşleşmelerini değerlendiriyorum.Şimdi son eşleşmelere bakalım:

Hollanda-Slovakya

Bu eşleşmede tabii ki açık ara Hollanda ağır basıyor.Bir de Robben döndü ya şimdi tamam.
Slovakya'nın daha öteye gideceğini zannetmiyorum.Zaten eğer Hollanda'yı elerlerse kupanın en büyük sürprizi olur.İtalyaymış,Fransaymış,İspanya'nın mağlubiyetiymiş yalan olur.
Kupa tarihine geçerler bana göre.Ama bu çok çok zayıf bir ihtimal.Hollanda rahat geçer turu.

Paraguay-Japonya


Japonya özellikle son maçta harika oynadı.Sonucunu kestiremediğim eşleşmelerden biri bu maç.

İki takım yenişemeyebilir.Ama Japonlar biraz daha ağır basıyor sanki.Duran topları inanılmaz kullandılar Danimarka maçında.Maç sıkıştığında bu tip etkenler belirleyici olur.

Paraguay'da Cardozo'nun bu maçtaki formu Onların durumunu belirler.Bir anda parlayabilen bir yıldız.Ama en iyi tahmin sanırım maçın uzaması yönünde...



2. Tur: GANA ve diğerleri

Gana'yı Almanya maçı dahil olmak üzere çok beğendim.Sadece son vuruşlarda biraz beceri eksiklikleri var.Takım disiplini son derece iyi.Gruptan çıkmayı da sonuna kadar hak ettiler.

Gana'ya ayrı bir paragraf ayırdıktan sonra yeni eşleşmelere bir bakalım:

A.B.D-GANA

Yukarıda bahsettiğim gibi Gana hakikaten iyi bir ekip.Amerika ise fizik açıdan iyi ancak Gana karşısında etkili olacaklarını pek sanmıyorum.Çünkü Gana da çok koşan bir takım.Son vuruşlarda biraz şanslı olurlarsa A.B.D'yi rahat geçerler.

Bu eşleşmeye en çok Uruguay sevinmiştir.Dün de yazdım.Aşağıdaki eşleşme ağacını iyi inceleyin lütfen.İngiltere grubunu 2. tamamlayınca işler karıştı.Uruguay'a yaradı bu durum.
Uruguay bana göre çok rahat yarı final oynar.Çünkü bu iki ekipten hangisi gelirse gelsin Uruguay seviyesinde değiller.

Almanya-İngiltere

İkisi de Son16'da istemezdi birbirini.Ancak Donavan 90+1 de yazınca golü Amerika adına İngilizler 2. oldu. Diğer grubu lider bitiren Almanya ile eşleşti.

İki devden biri erken dönecek evine.Açıkça söylemek gerekirse Almanya biraz fazla abartıldı.İngiltere'de ise hiç ışık yok.Uzatmaya gidebilecek bir maç olarak gözüküyor.Bu çok yüksek bir olasılık.Birbirleri tartarak başlayacak olan maçta eşitliğin uzun bir süre bozulmayacağı kanısındayım.

Kim tur atlarsa atlasın tünelin ucunu göremeyeceklerinden eminim.Dediğim gibi Almanya'nın abartıldığı kanısındayım.Bu eşleşmede bunu çok daha rahat göreceğiz.



23 Haziran 2010 Çarşamba

2. Tur: Uruguay ne yapar?Arjantin elenir mi?

A grubu analizinde bahsetmiştim Fransa'ya 2 puan veriyorum diye.Hoş! çok bile vermişim.

Tek puanla kapattılar kupayı.Uruguay ise beklediğim gibi çıktı.Takım savunması en üst düzeyde idi.Hiç gol yemeden grubu tamamladılar.G.Afrika'ya ise averajı yetmedi.Uruguay maçına yanıyorlardır şimdi.Neden 3 gol yedik diye?
Kupa bu işte. Her maçın önemi büyük oluyor.

B grubunda ise tahminim Arjantin'in arkasında Nijerya'nın çıkmasıydı.Orda yanılgım oldu.Nijerya'nın ilk iki maçtaki biraz vurdum duymaz oyunu ve G.Kore'nin inanılmaz arzusu...
Güney Kore şimdi 2. turda.

Hemen ilk eşleşmelere bakalım:

Uruguay-Güney Kore

Uruguay'ın bana göre rahat götüreceği bir maç olacak.G.Kore'nin alacağı en iyi ihtimal 0-0' dan penaltılara götürmek olur.Tamam belki biraz atak bir görüntü sergiledi G.Kore takımı gruplarda.Ancak dediğim gibi Uruguay'ın takım disiplinine hayranım.Yine gol yemezler diyorum.

Forlan,Suarez ve Cavani beceriksizlik yaparlarsa bu maç 0-0'a gider.Aksi taktirde G.Kore'nin hiç şansı yok.
Ayrıca Uruguay için; olası bir C grubu sürpizi ile (aşağıda görülen eşleme ağacına bakılırsa)
yarı final hiç de zor değil.

Arjantin-Meksika

Kupa öncesi Arjantin'e Son16'dan sonra şans vermemiştim.Bunun başlıca sebebi de Maradona idi.Rakipleri Meksika.Arjantin için bu maç çok zor geçecek.Bence hala bir takım görüntüsünden uzaklar.Ancak hırs faktörü çok önemli işte.Arzuları , istekleri bireysel yetenekleriyle birleşince bakın bir anda 9 puan yaptılar.

Arjantin'e tek tek bakarsak oyuncularına müthiş güveniyorum.Ancak Maradona benim için bir soru işaretidir.Bu yüzden ne yapacağı belli olmayan Meksika karşısında maçta geriye düşerlerse yanarlar.Aksi takdirde zor da olsa çeyrek final tangocuların.



21 Haziran 2010 Pazartesi

Marcos Daniel :2 Marsel İlhan:3

Şu satırlarda tenise değineceğim aklımın ucundan geçmezdi.Helal olsun Marsel İlhan.
Bravo sana.

Özellikle 2-0 geriden gelip şu maçı çevirdin ya...
Daha ne diyeyim ki?

Wimbledon Açık seni tanıyacak Marsel.Şimdi yükselme zamanı...

Setler: 7-6, 6-4, 2-6, 3-6 1-6

2.turdaki rakipse 1.98'lik bir eleman.
Rumen Victor Hanescu oldu.Victor'un 2. turdan öte bir başarısı yok Wimbledon'da.

Hadi Marsel bir zafer daha!

20 Haziran 2010 Pazar

Brezilya:3 Fil Dişi Sahili:1

Maç öncesi ne düşündüysem yanıldım.Daha iyi bir Fil Dişi bekliyordum.Benim bu kupadaki favorim Brezilya.Ancak Fil Dişi'nin bu kadar kolay teslim olacağını sanmıyordum.
Tabii bunda biraz da Eriksson faktörü de var.Bu adam sanırım Keita'yı tanımıyor.Tanımasa bile kendi kendine şunu demesi lazım:

"Geçen Portekiz maçında 82.dakikada bu adamı oyuna aldım.Adam takımı şaha kaldırdı."
Yani en azından böyle düşünmeli.Maç 3-0 olmuş Keita'yı alıyor.Ne yapacak bu adam bu saaten sonra? 3-3 mü olacak maç?

Brezilya ise tam bir takım .Fabiano yakaladı mı affetmiyor.Müthiş bitirici.Elano ise yine yazdı golünü.Nazar da değdi ancak umarım önemli bir sakatlığı yoktur.Tam kemiğe darbe aldı.Umarım kötü değildir.

Bu arada Kaka'nın atılmasında biraz Keita faktörü de yok değil hani.Bu tür işleri seviyor Keita.Ama sonuçta atıldı adam yapacak bir şey yok!


18 Haziran 2010 Cuma

Almanya:0 Sırbistan:1

Almanları da yendiler.İlk maçta göze hoş gelen bir futbolu vardı Almanya'nın.Sırbistan'a sökmedi bu.Tabii bir çok etken var. Almanya ilk dakikalarda biraz daha etkili gözükse de kontolü bir türlü eline geçiremedi.Golü de bulamadı.

Bunun üstüne bir de Klose'nin acayip kırmızısı eklenince şoka girdiler.Üstüne bir de gol.Her şey üst üste geldi.

Böylece Sırpların hem direnci arttı hem de kendilerine olan güveni geri geldi.

İkinci yarıda Podolski penaltıyı değerlendiremedi.Sırbıstan da bir çok posiyon harcadı.Az daha Almanların Avusturya'ya attığı 4 golün hiçbir avantajı kalmayacaktı.Ancak Sırplar'a direkler izin vermedi.

Bu durumda grup karıştı.Yarınki Gana-Avustralya maçı ayrı bir önem kazandı.Avustralya kazanırsa puanlar eşit.Almanya lider.Olan Gana'ya olacak bu durumda.Yakaladıkları avantaj bir anda ters tepecek.Son maçları Almanya ile.
Bu arada Gana yarın kazansa bile çıkamayabilirler gruptan.İlginç bir tablo çıktı karşımıza.Üç ülke 6 puan yapabilir.Gana saf dışı kalabilir...



16 Haziran 2010 Çarşamba

Sürprizin Kralı--İspanya:0 İsviçre:1

İyi başlamadığına inandığım Dünya Kupası’nda en çok heyecanlandığım maç oldu İspanya-İsviçre maçı.

İsviçre ; direniyoruz,kapanıyoruz,adam geçirmiyoruz diye diye son Avrupa Şampiyonu İspanya’yı devirmeyi başardı.Yaptıkları çok büyük bir iş bana göre.

İspanya deli gibi top yaptı .Harika paslaşmaları yine izledik.Ama bu sefer golü bulamadılar.İsviçre ise Senderos sakatlanmasına rağmen bundan hiç etkilenmedi.Ottman Hitzfeld maça çıkmadan önce beraberliği verseniz kabul edecek durumdaydı.Maça da bu strateji ile çıktılar.Ancak o defansın arkasına sarkıttıkları top Onlar için altın oldu .Frei’da yok bu takımda. Sakat ama golü yine de bulmayı başardılar.

İspanya ne yaptıysa olmadı golden sonra. Xavi direkleri dövdü.İsviçre de az daha ikiyi buluyordu Eren ile.
Herkesin dilinde dolaşan ”daha sürpriz olmadı kupada” cümlelerinden sonra sürprizin kralını yaptı İsviçre.

Bu skorla H grubu da karışmış oldu.Şimdi durum vahim.Neden diyeceksiniz?
İspanya’nın olası bir ikinciliği 2. turda Brezilya-İspanya eşleşmesini önümüze serebilir.Her şey mümkün.Bakarsınız çok beğendiğim Şili de devirir İspanya’yı.İspanyollar erken döner evlerine.

Ters giden bir şeyler var…

Önce Abdullah Avcı düşünüldü Bucaspor’un teknik patronluğu için.Çok umutlanmıştım.Aklımdan müthiş olur diye düşünürken giderilemeyen birkaç pürüz yüzünden Abdullah Hoca kopamadı İstanbul Belediye’den.Sonrasında Bülent Uygun ile anlaşıldı.Bülent Hoca’nın Sivas da yakaladığı başarı takdir edilecek türden.Ancak bakıyorum bazı transferlere anlam veremiyorum. Sivasspor’dan Musa ve İbrahim ile anlaşıldı.Belli ki Bülent Uygun’un isteği ile yapıldı bu transferler.Musa Aydın için bir şey diyemem.Son sezon hariç genelde iyi bir performansı var.Ancak bu takımdan Kaptan Yılmaz Özlem gönderiliyor.Ardından İbrahim oraya monte edilmeye çalışılıyor.2. lig B’den beri Bucaspor’da emektar Yılmaz Kaptan.Belki yaşı ilerledi.Ancak adam oynuyor.Takımı için yırtınıyor.İlla gönderilecekse Onun boşluğunu İbrahim ile dolduramazsınız.Bucaspor’un inanılmaz bir alt yapı potansiyeli var. Avrupa’da şampiyonlukları,başarıları var bu alt yapının. En azından buradan birkaç futbolcu takviye edin.Toplama takım kurmayın. Yabancı transferler için şu an bir şey söylemek imkansız.Kapalı kutular ..
Ancak dediğim gibi biraz endişelerim var Bülent Uygun için.
Her takımın ayrı bir stratejisi,her şehrin ayrı bir havası vardır.

Aman hocam İzmir büyük gelmesin sana?

Umarım ilk beş haftada bu endişelerimi yok eder,Bucaspor’u istenen noktaya getirirsin.


Jaglersport.com'daki yazımdır...

15 Haziran 2010 Salı

Brezilya:2 Kuzey Kore:1

Kuzey Kore beklediğimden iyi çıktı.İyi direndiler.İyi kapandılar.
Brezilya ise hiç vitesi yükseltmedi.Maicon çıktı sahneye.Bayılıyorum böyle sağ beklere.
İsteyerek vurmuş gibi gözükmese de mükemmel vurdu bana göre.

Sonrasında ise Elano çıktı sahneye.Bambaşka oynuyor bu adam Dunga'nın Milli Takımı'nda.1 gol 1 asist daha ne yapsın?
Şu oyunun birazını Galatasaray'da oynamadı.Ben takımdan kalmasından yanayım.Ama şu oyunun bir parçasını oyna Türkiye'de be Elano.

14 Haziran 2010 Pazartesi

Ha Şunu bileydin!

Zidane Canal Plus'a açıklama yapmış "Raymond Domenech teknik direktör değil'' diye.Ha şunu bileydin Zidane.O adamın zaten kesin Fransa Federayonu ile bir ticari alış verişi falan var.Yoksa bu güne kadar orada durmasının başka bir açıklaması yok.

Geç de olsa bunu senden duymak güzel ama???
Yoksa bu zaten son turnuvası,nasılsa gidecek(!) düşene bir tekme de ben vurayım edebiyatı mı yapıyorsun?


12 Haziran 2010 Cumartesi

İngiltere:1 ABD:1

Sondan başlayalım.Oyun sıkışmış şişiriyorsun işte.Peter Crouch 'u neden bu kadar geç oyuna alıyorsun Capello?
Heskey'den beklenti neden bu kadar büyük?

Belli ; bu jenerasyondan forvet çıkmamış.Rooney dışında ileri ucun bana göre sıfır.Ama hava hakimiyetin var senin.Bu tür maçlarda bunu sen çözmelisin.Capello beni çok şaşırttı bu maç.
Çok uzatmak istemiyorum. Son olarak: Robert Green, bu turnuvada bu tür hata yapma şansın sıfır.
Bunu yaparsan o formayı unutursun...
Not: Şu vuvuzela hakkaten sıktı artık.Ne bu sırf uğultu.Kupadan soğuyacam nerdeyse.Atmosferi çözemiyoruz.Bazen hakemin düdük sesini bile duyamıyoruz.Ne zevk alıyor bunlar anlamıyorum.
Bir çalarsın,iki çalarsın.90 dakika maçın içine etmenin alemi ne?



10 Haziran 2010 Perşembe

Miroslav Stoch

Galatasaray istemişti.Fenerbahçe aldı.Sabah Stoch'un manejeri açıklama yaptı: O Rijkaard'ı istiyor diye.Chelsea önce 7 milyon euroda diretti.Ama Galatasaray vermedi o kadar.Cimbom'un verdiği 4.5 milyon euro idi.Onu da Keita ve Elano transferlerinde olduğu gibi taksitlere bölmek istediler.Transferin tıkandığı noktada bu.Chelsea yanaşmadı buna.Galatasaray o zaman Dünya Kupası sonrasına bırakalım dedi.Ama Fenerbahçe işi bitirdi.

Çünkü verdiği bonservis bedeli 9 milyon euroya yakın.Bonservis bedeli için kaynak Bülent Abi.

Chelsea'de bu fiyatı görünce bıraktı tabii Stoch'u.Tahminim bu yönde.
Peki Miroslav Stoch'a biraz bakalım...

4 yıldır Chelsea'da adam akıllı maçı yok.Yıldızı geçen sezon kiralık oynadığı Twente'de parladı.Twente'de deyim yerindeyse uçtu bu adam.
Bu adamı 4-3-3 te ilerideki üçlünün soluna koy.Bu adam akar orda.Ama Fenerbahçe ne oynuyor? Bu önemli tabii.Sırf rakibin yoluna taş koymak için bir transfer olamaz bu.Olmamalıdırda.İhtiyaç için alınmıştır umarım.
Fenerbahçe 4-3-3 oynarsa dediğim gibi müthiş transfer.Şu mevcut kadro bunu oynar mı? O da tartışılır.Oynarsa Alex'i nereye koyacaksın?
Bir sürü sıkıntı.4-2-3-1 de sola koyulacak Stoch muhtemelen.Bunu Stoch kaldırabilecek mi onu da izleyip göreceğiz.

Peki iyi bir yatırım mı? Yaş 21 bana göre iyi yatırım.
Eğer bonservis bedeli 9 milyon euro ise bu adam için bu para fazla mı?
Şu anki duruma göre bu adam bu kadar para etmez.Ama Dünya Kupası'nda coşar,önümüzde sezonda Fenerbahçe'yi şaha kaldırırsa Fenerbahçe iki katı fiyatına satar bu oyuncuyu.Bu da Aziz Yıldırım'ın şirket yönetme politikasına göre iyi bir yatırım ,iyi bir transferdir.Çünkü müşterilerini mutlu etmek,şirketi zarara uğratmamak O'nun en büyük görevi.Şampiyonluk gelmese de olur.Zarar etmesin yeter.

Başın Sağolsun Carlos Fernandes...

Öğle saatlerinde İzmir'e ulaştı Carlos Alberto Fernandes.

Bucaspor'un yeni kalecisi.2+1 yıllık sözleşmeye imza atacak.Transfer hayırlı olsun.Ben işin başka kısmını yazacağım.
Görüşmeler sırasında telefonu çalıyor Carlos'un.Aldığı haber Portekiz'den kötü bir haber.7 aylık hamile eşi rahatsızlanıyor.Ne yazık ki çocuğunu kaybediyor.Portekizli tutamıyor gözyaşlarını.

Eşi iyi durumda.Perşembe öğleden sonra ülkesine dönecek.
Ekmek parası işte...
Geçmiş olsun başın sağolsun Carlos Fernandes.


2010 FIFA Dünya Kupası Ülkelerin yayıncı kuruluşları

Resimlerin üzerine tıklayarak geniş boyutta görebilirsiniz!







9 Haziran 2010 Çarşamba

Dur orda!

Bülent Uygun eski futbolcularını toplamaya başladı.Daha önce bazı şeyleri dile getirmeye çalıştım.Bülent Uygun burası İzmir,Sivas ile karıştırma burayı.Belli bir başarı Sivas ile yakalamış olabilirsin.Bitti o jenerasyon.O takımı komple Buca'ya mı taşıyacaksın?
Yapma bunu! Ziya Doğan vari hareketler bunlar.Eski eski de kalmıştır.

Musa Aydın transferinden sonra,İbrahim Dağaşan ile de anlaşılmış.Musa'ya bir şey diyemem.Ancak faydalı transferler yapmak gerekiyor.İbrahim yetersiz bir oyuncu bana göre.Buca alt yapısında 50 tane İbrahim var.Bugün alt yapıya çok önem verdiğini vurguluyorsun.Avrupa'da başarı kazanmış,şampiyonluk yaşamış bir sürü Buca alt yapı grubu var.Lütfen...

Hele bir de 37'lik yaşlı kurt kaptan Yılmaz'ın yerine bu adamı düşünüyorsan seni hiç bir zaman affetmem Bülent Uygun.Buca'nın paralarını yok yere sarfetme sakın!

Basketbol Milli takımımız açıklandı!

FIBA DÜNYA ŞAMPİYONASI bildiğiniz gibi 28 Ağustosta ülkemizde başlıyor.

Cenk Akyol (Air Averlino)
Cevher Özer (Beşiktaş Cola Turka)
Engin Atsür (Beşiktaş Cola Turka)
Ender Arslan (Efes Pilsen)
Kerem Gönlüm (Efes Pilsen)
Kerem Tunçeri (Efes Pilsen)
Sinan Güler (Efes Pilsen)
Oğuz Savaş (Fenerbahçe Ülker)
Ömer Aşık (Fenerbahçe Ülker)
Ömer Onan (Fenerbahçe Ülker)
Semih Erden (Fenerbahçe Ülker)
Fatih Solak (Galatasaray Cafe Crown)
Evren Üker (Mecical Park Trabzonspor)
Ersan İlsayova (Milwaukee Bucks)
Hidayet Türkoğlu (Toronto Raptors)


28 Ağustos-12 Eylül mekanlar İstanbul-Ankara-İzmir-Kayseri

Hadi göreyim sizi...

7 Haziran 2010 Pazartesi

Ermin ZEC...

Gençlerbirliği'nin bugüne kadar yaptığı en pahalı transferdir kendileri.Zec kıymetini iyi bilsin İlhan Cavcav öyle herkesi para veripte almaz.Cavcav bonservis bedeli olarak 2 milyon 200 bin euro ödemiş.Kendisine de yıllık 500 bin euro sayacak.Anlaşması 4 yıllık...

Peki kim bu Ermin Zec?

Çok tanımıyorum kendisini.Sadece Bosna Milli Takımı'nda bir kaç kez görmüşlüğüm var o kadar.Alıcı gözle de hiç izlemedim.88 doğumluymuş.Forvet.Hırvat liginde de 79 maçta 33 golü var.Baktım boşnaklar Dzeko'nun varisi olarak görüyorlar.Demek ki yetenekli.Şimdi daha iyi göreceğiz tabii.İlhan Cavcav kaz gelecek yerden tavuğu esirgemez .Yine bir cinlik düşünmüştür.

Dünya Kupası ilk maçlar analizi ve A grubu...

Cuma günü başlıyor kupa.Sakatlık haberlerinin bol olduğu bir kupa öncesi geçiriyoruz bu aralar.

Açılış Türkiye saati ile 17:00 da ev sahibi Güney Afrika ile Meksika arasında.

A grubunun ikinci maçı ise 21:30 da Uruguay ile Fransa arasında.

Güney Afrika kendi evinde çıktığı ilk maçı tabii ki kazanmak isteyecek.Yetenekli isimleri de var.Ancak Meksika'yı da öyle yabana atamayız. Açık konuşmak gerekirse ben Meksika'yı galibiyete daha yakın görüyorum.Ancak Güney Afrika'nın da motivasyonu üst seviyede olacak saydığım nedenlerden dolayı.O yüzden beraberlik sürpriz olmaz.

G.Afrika'da efsane Benni McCarthy yok.Evertonlu Steven Pienaar ise en önemli kozları.
Meksika ise tabii daha kaliteli.Giovanni Dos Santos bana göre en büyük kozları.Carlos Vela ve Guardado 'nun form grafiği Meksika'nın bu turnuvadaki hücum yönünü belirleyecek.
Savunma olarak da Rafael Marquez kilit isimleri.

Bir diğer maça gelirsek; Uruguay-Fransa

Daha öncede belirttim.Fransa'nın bu kupaya nasıl geldiğini herkes biliyor.Hiç şans tanımıyorum onlara.Ben açıkçası gruptan çıkamayacaklarını düşünüyorum. 2 puan ile bu grubu bitirebilirler.

Bir kere şunu söyleyeyim.Uruguay bu ilk maçı kaybetmez.Bu gruptan da zaten Meksika ve Uruguay çıkmasını beklediğim ekipler.Takım savunmasını iyi yapması,iyi kapanmaları Uruguay'ın en büyük avantajı.Bunu yanına bir de Diego Forlan ,Luis Suarez ve Palermolu Cavani gibi hücum silahlarınız eklenince iyi bir ekip oluyorsunuz ister istemez.Uruguay'ın yapması gereken şu.Gol yememesi gerekiyor ki bu düzen ile bu grupta az gol yiyecekleri kanısındayım.Bir şekilde golü bulacaklar ve bu gruptan rahat bir şekilde sıyrılacaklardır.

Fransızlar da benim gibi umutla bahsetmiyor kendilerinden bu turnuva için.Ribery ve Henry'nin performansları Onlar için çok önemli.Bir de Onlar kötü başlarlarsa siz düşünün gerisini.Takım savunmasını iyi beceremiyorlar.Onlara şans tanımamamın en büyük sebebi de bu.
Fransızlar çıkamaz bu gruptan.Daha başka bir deyişle Fransa'nın bu gruptan çıkması benim açımdan sürpriz olur.

4 Haziran 2010 Cuma

Totem Serüvenlerim-1

Yeni bir yazı dizisine başlamaya karar verdim. 8 yaşımda başladığım totem serüvenlerimi yeri geldikçe blogda paylaşmaya başlayacağım.Maçlara ayrı hava veren totemlerimin ilk yazısına başlayalım.

8 yaşındayım.Sene 96.Tabii o dönemler totem motem ne olduğunu bilmiyorum.Ama bildiğim tek bir şey var Galatasarayım Kupa Galipleri Kupası’nda Fransızların o dönem fırtına gibi estiği takımı Paris Saint Germain ile karşılaşacak. Tarih 17 Ekimmiş.Tabii tarihi hatırlamam mümkün değil. İnternetten baktım tarihe ve golleri kimin attığına.

Neyse maça geçelim.Babamla beraber izleyeceğiz maçı.Kanepeyi açmışız.Sırtlar duvara dayalı, kanepe geniş ya ayakları da uzatıyoruz öne doğru.Hava biraz soğuk.Babam içerden battaniye getiriyor sarıyoruz ayaklara ve başlıyoruz maçı izlemeye.Ben de tabii heyecan çok fazla.O dönemde Avrupa’da Türk futbolu olarak çok çok iyi yerlerde değiliz.Babama soruyorum yener miyiz diye “berabere kalırız inşallah” diyor. Güçlü çünkü PSG.Neyse maç 2-0 oluyor bir anda ben şaşkın babam benden daha şaşkın .Sevinçten çıldıracağız ama. Golleri de Hakan Şükür ile Tugay atmış.(İnternet sağolsun).

Tekrar oturuyoruz kanepeye.Adrenalin arttı ya,sıcak bastı tabii.Atıyoruz battaniyeleri .Heyecan kat sayımız üst seviyede.Aradan 5-6 dakika geçiyor.Bizim kaleci Hayrettin çıkıyor sahneye.O zaman tanıyorum Hayrettin’i.PSG’li oyuncu 30 metreden topa vuruyor ama O da inanmıyor gol olacağına.Meğer biliyormuş bizim Hayro’yu. Maçı anlatan spiker Ercan Taner.
Sonradan izliyorum videolardan haykıyor “yapma Hayrettin” diye ama nafile.

Hayrettin topu ellerinden kaçırıp içeri alıveriyor.Neyse ben babama bakıyorum.Babam sinirli tabii.Tekrar televizyona bakıyorum.Maç 2-2 olmuş.Ağlayacağım nerdeyse.Daha santrayı yeni yapmadık mı? 30 saniye bile geçmedi üzerinden.Psgli oyuncu penaltı noktasının oralarından iki Galatasaraylı arasından yumuşak bir kafa vuruşu yapıyor.Hayrettin çok rahat tabii.Tutucak ya topu . Topu değil ; direği,fileleri tutuyor.

Hakan Şükür ise o anki durumu şöyle özetlemiş:

"tugay'ın ve benim golümle 2-0 öne geçtikten sonra kafam yarıldı. saha kenarına geldim, doktorlar geçici dikiş atıyorlar, canım da çok acıyor, onun derdindeyim. 7-8 dakikadan fazla sürdü dikiş faslı. sonra sahaya girdiğimde stattaki suskunluğa anlam veremedim, '2-0 öndeyiz, neden coşku yok' diye düşünürken kafamı kaldırıp skorborda baktım. meğerse bana dikiş atılırken iki gol yemişiz. o an şoke oldum..."

Babam iyice çılgına dönüyor.Hoş olmayan sözler sarf ediyor tabii.Ben ise şoktayım ama bi yandan da “Noluyo lan!” durumu hakim.
Battaniyeyi attık 2 gol yedik diye geçiriyorum içimden.Baba gel üşüdüm diyorum.Tekrar sarıyorum battaniyeyi. Babam hareretli tabii istemiyor o an.Ama ısrar ediyorum.Tekrar maçın başındaki durumumuza dönüyoruz. Sonrasında da bir gol buluyoruz.Babam tabii durumun farkında değil.Bense gole mi sevineyim yoksa şu battaniye şokunu mu yaşıyım çözemiyorum.

İlk yarıyı önde bitiyoruz .İkinci yarı tabii konumumuz yine aynı.Baba diyorum bozmayalım konumu.Babamda hafif hafif inanıyor sanki.Neyse ikinci yarı bir gol daha buluyoruz.4-2 alıyoruz maçı.Çok sevinçliyiz tabii.Önemli bir galibiyet.Bir yandan sevinirken bir yanda şu yaptığım işi çözmeye çalışıyorum ancak çok da sorgulamıyorum.Zafer sarhoşuyum çünkü.

31 Ekim’de rövanşı olmuş bu maçın.Bu maçtan 4 gün önce Galatasaray İzmir’e gelecek.
27 Ekimmiş tarih.Altay ile oynuyoruz.Gittik tabii maça.Kaçar mı?

Ben , babam ve rahmetli dedem İzmir Atatürk’teyiz.80.000 kişi var statta.O zaman tabii İzmir Atatürk beton yığını.1000 kadar Altaylı gerisi biz. Tam 8 gol bırakıyoruz filelere.Hayatımda gittiğim en zevkli maçı 8 yaşımda 8 golle yaşıyorum. 4 gün sonra PSG maçı var. Tribünler gönderme yapıyor.Hemen belleğe kazıyorum tabii.Ezberlediğim ilk dörtlük de bu olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam:

Avrupa Avrupa duy sesimizi
İşte bu Cimbom’un ayak sesleri,
Cimbomla kimse başa çıkamaz
PSG (Sen Jermen) i.nesi kolla kendini.

Fransa’daki maç için yine tabii tv başındayız.Babam,ben ,kanepe ,battaniye.Her şey hazır maç için.Yine sarıyoruz battaniyeyi.Ama bu sefer işler ters gidiyor.4-2 nin rövanşını 4-0 ile kaybediyoruz.Üzüntü hakim tabii.O zaman anlıyorum ki, her maça aynı totemi uygulamayacaksın.Farklı maça farklı cisimlerle gireceksin.
Bu arada bu yaptıklarımın totem olduğu 13 yaşında falan anladım.Onun hikayesi de başka serüvene,başka yazıya…





*Fotoğraflar için gsarsiv.wordpress.com'a teşekkürlerimi sunuyorum.

3 Haziran 2010 Perşembe

Thomas Doll bizi de götür!


Fotoğraftaki adam Thomas Doll.Gençlerbirliği teknik direktörü.44 yaşındaki Alman Susis Show Bar isimli gece külübünde.
Bekarlığa veda partisinde coşuyor Doll.Striptizcileri de almış yanına "aman sabahlar olmasın".
Yarın müstakbel eşi Biljana ile dünya evine girecek.Cumartesi de kilisede tören var.
Bi yastıkta Doll bi yastıkta...
Hadi bakıyım :)

Senden cacık olmaz!


2 Haziran 2010 Çarşamba

Schumi kıvırdı!

"Schumacher ,TRT spikerini fena bozdu" sitelerdeki haberler bu yönde.Spiker diye bahsettikleri isim de Dilara Gönder. Schumacher'e 2006'da Monaco'da ceza aldığını hatırlatıyor.
Michael zank diye hatırlıyor tabii olayı ama pek uğraşası yok "ben mi" diye kontra soru soruyor.

Dilara şaşkın "tabii sen" diyor.Schumacher kıvırıyor.Yok o Felipe Massa'ydı.

Schumacher fanatiklerindenim.Ama Michael bu soruda topa fazla girmiyor.Sebebini bilmiyorum ama O da bu hareketi kendine yakıştıramamış.Durum bunu gösteriyor.Çünkü Dilara haklı.Doğru kişiye soruyu soruyor.Ama unuttuğu bir şey var.Karşısındaki adam Schumacher.

Videoyu izlemek isteyenler link budur:
http://video.milliyet.com.tr/Efsane-pilot-guzel-spikeri-fena-bozdu_1_40029.htm?auto=1

Ne çektik arkadaş!

Ne çektik sezon boyunca Oğuz Sarvan'dan.İzmirli kendisi.
Bir başka İzmirli de federasyonda.Başkan kendisi Mahmut Özgener.

6+2+2 sistemini Türk Futboluna aşılamaya çalışıyor bu aralar.Tutar mı?
Güldürmeyin beni.2 yabancıyı tribüne gönderecek takımlar.Bak sen . Her hafta iki adam tribüne yollanacak. Parayı da cebe koyacak. Sonra da Türk Futbolu kazanacak :)

Hangi akla hizmet böyle bir uygulama yürürlüğe koyuldu?
Bu nedir ya? Skandal desem skandal değil.Günü kurtarma desem o da değil.Bir işin içine anca bu kadar edilir. En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz?

Biri Federasyon Başkanı İzmirli ,biri Mhk Başkanı İzmirli.
Eh bee kardeşim ben de İzmirliyim.Benim ne suçum var?İzmirlilerin ne suçu var.Geçmişsiniz oraya futbolu yönetmeye çalışıyorsunuz. Ama bilmiyorsunuz ki İzmir'i karalıyorsunuz.Milletin ağzına sakızı veriyorsunuz.
Utanıyorum sizden.Yazık!